KİRKE'NİN ADASI
Tam da böyle bir gün, artık bu dünyaya dayanamayacağım, diye düşündüm. Harekete geçemeyecek kadar yorgun düşmüştüm, her şey üst üste geliyordu; zaten hep öyle olurdu.
Bunun üzerine göklerden kadim bir tanrı seslendi: "Öyleyse güzel çocuğum, kendine başka bir dünya yap."
Kirke sesinin insan sesine benzemesi ve gözlerinin farklılığından dolayı sürekli tanrılar arasında alay konusu olmuş hatta kendi ailesi tarafından bile hiçbir zaman sevilmemiş birisidir. Bu yalnızlığı bi bakıma onun karakterini de oluşturmuştur. Başkalarının onun için kurguladığı hayatı yaşamak yerine her zaman daha fazla tutkusu, cesareti ve öğrenme hevesi olduğunu saklamamış; bunun için cezalandırılsa dahi kendi yolunda devam etmiştir.
Hayatı boyunca öğrenemezsin diyenlere inat öğrenmeye çalışmış, diğer mitoloji karakterlerine denk düşmeyen şekillerde dağınık bi masada çalışırken betimlenmiştir. Bu çalışma azmi ve kendini ön planda konumlandırmaktan çekinmeyen bi kadın olması onun mitolojide diğer karakterler gibi övgüyle anılmamasına sebep olmuştur. Öyle ki Aiaei Adası’na sürgün edilmiş, herhangi bir büyü öğrenmesin diye özellikle yalnız bırakılmıştır; Kirke hayatı boyunca yanında duracak ve öğrenme isteğini, tutkusunu canlandıracak, onu baskılamak yerine ilham olacak birini aramıştır.
Günümüzde de kendini ön planda göstermekten korkmayan, iş dünyasında kariyer basamaklarını hızlıca tırmanan genç kadınların yaşadığı ayrımcılığı ve baskıyı hissediyor; zaman zaman birinci elden maalesef deneyimliyoruz.
Tam da bu gibi sebeplerden Kirke sürgün adasında yalnız kalmasın, onun attığı cesur adımları daha önce deneyimlemiş insanları dinleyebilsin istiyoruz; çünkü Kirke’nin de doğuştan bi gücü yoktu, en azından o öyle zannediyordu.
Kendisine yeni bi dünya inşa etmek zorunda kalan tüm kadınlar için, öğrenme hevesiniz hiç bitmesin; sürüldüğünüz o adada yalnız olmadığınızı, kız kardeşleriniz olduğunu bilin!